Başlığa bakıp “İstanbul’da polis memuru Şeyda Yılmaz’ın öldürülmesiyle ilgili konuşulacak başka konu mu kalmadı, feminist derneklerle bu cinayetin ne alakası var” diyenler olabilir.
Dün de yazdım, yıllardır yazıyorum. Elbette 26 suçtan kaydı bulunan katil Yunus Emre Geçit gibi suçluların aramızda dolaşmalarının baş sorumlusu; Ceza İnfaz Yasası ve geçmişte çıkarılan aflar.
Bir de “Polis yakalıyor, hakimler salıyor” deniyor.
Hayır, hakimler yasa neyse onu uyguluyor. Özetle Ceza İnfaz Yasası mutlaka değişmeli.
Gelelim bu olayda en son konuşulacak ama mutlaka konuşulması gereken konuya; kadın dernekleri ve feminist sivil toplum örgütlerinin Yılmaz’ın öldürülmesiyle ilgili tek bir açıklama ya da paylaşım yapmamasına…
GÜNÜN EN ÖNEMLİ MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
Öldüren birçok suçu olan bir erkek. Öldürülen de gencecik bir kadın. Herkes bu cinayeti konuşuyor.
Normalde kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde hassas olan feminist derneklerin olayı kınayan açıklama ya da paylaşımlar yapmaları gerekirdi ama kafalarını kuma gömdüler!
Neden? Öldürülen bir devlet memuru, polis olduğu için mi?
Bazı kadın dernekleri PKK’lı terörist kadınların öldürülmesini bile kınarken, anma törenleri düzenlerken Şeyda Yılmaz’ın öldürülmesinde sessiz kaldılar.
Yoksa bir kadın cinayetinde bile kadın dernekleri ayrımcılık mı yapıyor?
Ne yazık ki, Türkiye’de insan haklarını, kadın haklarını savunan birçok sivil toplum örgütü ve dernek yurtdışından fonlanıyorlar!
Sosyal medyada kadın derneklerinin bazılarını Kurtuluş Savaşı’nda Fransız ve İngilizlerin desteklediği zararlı cemiyetlere benzetenler oldu.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
11 Şubat 2025SPOR
11 Şubat 2025GÜNDEM
11 Şubat 2025SPOR
11 Şubat 2025SPOR
11 Şubat 2025GÜNDEM
11 Şubat 2025GÜNDEM
11 Şubat 2025